Kuranı Anlayalım
 
  Kuranı Kerim
  bakara 224-227
  Kur'an'daki terimler
bakara 224-227

BAKARA

224-227

وَلَا تَجْعَلُوا اللَّهَ عُرْضَةً لِأَيْمَانِكُمْ أَنْ تَبَرُّوا وَتَتَّقُوا وَتُصْلِحُوا بَيْنَ النَّاسِ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ  .224   

 

n“ALLAH adına yaptığınız yeminler, erdemliliğe, Allah'a karşı sorumluluk bilincine ve insanlar arasında barışın geliştirilmesine engel teşkil etmesin. Zira Allah, her şeyi duyan, her şeyi bilendir. “

 

nعُرْضَةً : ENGEL OLMA

n اللَّغْوِ: DÜŞÜNMEDEN SÖYLENEN SÖZ , ANLAMSIZ SÖZ

                   sevilmeyen her söze ve kasıtsız olarak yapılan her İşe de denir

nيُؤْلُونَ: YEMİN, ISTILAHTA EŞİNE YAKLAŞMAMAYA YEMİN ETME

n تَرَبُّصُ: BEKLEMEK

nفَاءُوا: DÖNMEK

 

nAyetlerin Nüzul Sebebleri       

nÂyetin, Abdullah bin Revaha (ra) ile kayınpederi arasında gecen küçük bir ailevi meseleden dolayı nazil olduğu rivayet edilir. Şöyle ki: «Abdullah bin Revaha (ra). kayınpederinin yanına gitmeyeceğine, konuşmayacağına Allah (cc)'m ismiyle yemin etti. Bu hususta arkadaşları tarafından kendisine bir şey söylendiği zaman. «Ben yemin ettim. Yeminimi boz­mam helal değildir» derdi.

nBunun üzerine. «Allah'ı yeminlerinizden dolayı, iyilik etmenize (fenalıktan) sakınmanıza, insanların orasını bulmaya engel yapmayın...» âyeti nazil- oldu.

 

 

nMümin olur olmaz yerde yemin etmemelidir. İstemeden, dalgınlık veya alışkanlık sonucu ağızdan çıkan yemin sonuç doğurmaz.
Bilerek, düşünerek, belli bir söz, istek ve kararı pekiştirmek için yapılan yemin geçerlidir ve sorumluluk getirir. Yalan yere veya meşru olmayan bir konu için yemin etmek caiz değildir. Yalan yere yemin eden kimse günah işlemi olur ve tövbe etmesi gerekir.


 

nMesela bir kimse, ana babamı ziyaret etmeyeceğim, namaz kılmayacağım, çocuklarımın nafakasını vermeyeceğim diye yemin etse, "yemin ettim" diyerek bunları terkedemez, yeminini bozar, yapılması gerekeni yapar, keffaretini de öder.


لَا يُؤَاخِذُكُمُ اللَّهُ بِاللَّغْوِ فِي أَيْمَانِكُمْ وَلَكِنْ يُؤَاخِذُكُمْ بِمَا كَسَبَتْ قُلُوبُكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ حَلِيمٌ  .225   

 

n“Allah, düşünmeden yapmış olduğunuz yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmayacak, ama kalplerinizin [ihtirasla] arzuladıklarından sorumlu tutacaktır: Allah, çok affedicidir, çok tahammül (hilm) sahibidir.   “

 

nLağv yemini: 

n1. Bir kimsenin, bir şeyi yakinen bildiğini zannederek yemin etmesidir. Mesela: «Bugün ayın biridir» zannederek konuşmasıdır. Halbuki ayın biri değildir.

n2. Kişinin konuşması arasında yemin kastı veya niyeti olmaksızın «vallahi bu iş böyledir veya böyle değildir» demesidir.

 

nBu tür yemin kefaret gerektirmez

 

 

لَا يُؤَاخِذُكُمُ اللَّهُ بِاللَّغْوِ فِي أَيْمَانِكُمْ وَلَكِنْ يُؤَاخِذُكُمْ بِمَا عَقَّدْتُمُ الْأَيْمَانَ فَكَفَّارَتُهُ إِطْعَامُ عَشَرَةِ مَسَاكِينَ مِنْ أَوْسَطِ مَا تُطْعِمُونَ أَهْلِيكُمْ أَوْ كِسْوَتُهُمْ أَوْ تَحْرِيرُ رَقَبَةٍ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلَاثَةِ أَيَّامٍ ذَلِكَ كَفَّارَةُ أَيْمَانِكُمْ إِذَا حَلَفْتُمْ وَاحْفَظُوا أَيْمَانَكُمْ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ ءَايَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
"Allah kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da keffareti, ailenize yedirdiğinizin (kalite bakımından) orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onlar giydirmek yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffareti işte budur. Yeminlerinizi koruyun. Allah size âyetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz." (Mâide: 5/89).

 

لِلَّذِينَ يُؤْلُونَ مِنْ نِسَائِهِمْ تَرَبُّصُ أَرْبَعَةِ أَشْهُرٍ فَإِنْ فَاءُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ  .
وَإِنْ عَزَمُوا الطَّلَاقَ فَإِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ   

n226   Eşlerine yaklaşmayacaklarına dair yemin edenler için dört ay bekleme süresi vardır; şayet [yeminlerinden] dönerlerse, unutmayın ki Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.   227.  Ama eğer ayrılmaya kararlı iseler, unutmayın ki Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.  

 

nCahiliyet devrinde ilâ, talak (boşama) kabul edilirdi. Said bin Müseyyeb (ra) bu hususta: «Cahiliyet devrinde bir erkek, hanımını istemediği, sevmediği ve başka bir erkekle evlenmesine gönlü razı olmadığı zaman, yemin eder ve kadını terkederdi.  Bu surette kadını ne boşamış olur, ne de beraber olurdu. Durum askıda kalırdı. Erkeklerin bunu yapmaktaki maksadı, kadını tedirgin etmekti. Allah (cc), bu zulmü ortadan kaldırmak için. erkeğe 4 ay gibi bir düşünme müddeti tanıdı. O süre içersinde, erkek dilerse karısına dönebilir, dilerse 4 ay tamamlanınca hanımından ayrılmış olurdu» diyor

Fıkhi hüküm :

nCumhur: 4 aylık süre dolduğunda koca isterse ayrılmaya karar verir veya geri döner .

nİmamı azam: Yemin ederek karısını dört ay terkeden ve müddetin bitiminde de yemininden dönmeyen kimseden, ailesi bir talak ile boş olur.

nİla yemini kişinin ailesine kızdığında olur. Kadının iyiliğine olan bir konuda yemin etmişse ila olmaz. (cumhur)

 

nÂyetlerden Alınacak Dersler                                

n1. Hayırlı bir işi terketmek İçin yemin etmek, caiz değildir.

n2. Bir işi yapmak için yemin eden kimsenin bilahare o İşi terketmesi, kendisi için daha hayırlıysa, yeminine kefaret vermek şartıyla o jşi terkedebilir.                                                                                                                      

n3. Kasıtsız veya habersiz olarak yemin eden kimsenin, ahirette cezası olmadığı gibi, dünyada da kefareti yoktur.

n4. Ailesine eza ve cefa için edilen yeminler, Allah (cc)'ın aile içersinde «tatlı geçininiz» emrine aykırıdır.

n5. Ailesinden uzak durma kastıyla yemin eden kimse, Allah (cc)'ın tayin ettiği süre içersinde yemininden dönmezse ailesi, ondan bir talakla boşanmış olur.

Ayetlerin düşündürdükleri

nHer şeyi işiten ve bilen , bağışlaması sonsuz ve kullarına merhameti nihayetsiz olan yüce ALLAH kalplerimizdeki gerçek niyeti bilir. Zahiren dini mükellefiyet gibi görünen halleri, islamın ruhuna göre değerlendirmek gereklidir. Gerçek erdeme ulaşma, takva ve insanlar arasındaki barış ana gayemiz olmalıdır.

 

nYemin sözümüze ALLAH’ı şahit tutmak demektir. Olur olmaz yemin etmek, hele sıradan bir söz gibi alışkanlık haline getirmek rububiyeti hafife almak olur.

 

nİla ayetinin nuzul sebebinden de anlaşılacağı gibi ayet kadınlar için koruyucu bir hüküm içermektedir. Zira cahiliye döneminde bu yemin şekli kadınları cezalandırmak için kullanılmaktaydı. Kadın hakları açısından bu ve benzeri ayetlerin nuzul sebepleri dikkate alınarak değerlendirilmeleri gereklidir. Bu ayetler hep kadın haklarını iyileştirici yönde nazil olmuşlardır.

 

 

 
   
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol